Uzlaştırmacı İle Arabulucu Arasındaki Fark Nedir ?
Arabulucu ve uzlaştırmacı arsındaki farklar nelerdir ? Kelime anlamı olarak sıkça karıştırılan ve birbirine benzetilen Uzlaştırma ve Arabulucu aslında birbirinden oldukça farklıdır. İlk duyduğumuzda ve hukuk işleriyle ilgilenmediğimiz zamanlarda bu kelimler belki bizim için de aynı anlamı ifade ederdi. Bizde sizlere bu farkları madde madde açıklayarak bahsedeceğiz. Öcelikle şunu belirtelim, Arabulucu olmak için Hukuk fakültesi mezunu olmak gereklidir. Uzlaştırmacı olmak için ise İktisad fakültesi, maliye gibi bölümlerden mezun olmak gereklidir. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz buraya tıklayarak “Uzlaştırmacı Olabilmek için Aranan Şartlar” yazımıza bakabilirsiniz.
Arabulucu ve Uzlaştırmacılıktaki Amaç
Arabuluculuktaki Amaç: İki tarafında istekleri gözönüne alınarak kendi isteklerine uygun bir çözüm bulmaktır.
Uzlaştırmadaki Amaç: Taraflar arasında iletişim kurmayı sağlayarak onarma ve iyileşme sağlamaya çalışmaktır. Yani Arabuluculuktan farklı olarak suçlu, mağdur farkı daha net gibi görünebilmektedir.
Arabulucu ve Uzlaştırmacının Rolü
Arabulucunun Rolü: Uyuşmazlığı iki tarafında kabul edebileceği şekilde bir anlaşmaya sevk etmesi, rehberlik etmesi ve yönlendirmesi işlemidir.
Uzlaştırmacının Rolü: Tarafların görüşmeye hazırlanması ve bu kapsamdaki gerçekçi isteklerin ortaya çıkmasına yardım etmesi toplantı yapmak yoluyla kişilere iletişim kurma cesareti kazandırması işlemidir.
Arabulucu ve Uzlaştırmacılıktaki Üçüncü Kişi
Arabuluculukta Üçüncü kişinin Tarzı: Arabulucu olarak tarfları çözüme yaklaştırmak için sorular soran, bolca konuşan bir tarz.
Uzlaştırmacılıkta Üçüncü kişinin Tarzı: Yönlendirme ve sevk etme işlemi yapmayan, hazırlık aşamasında oldukça aktif rol alan, toplantı aşamasında ise açılış konuşmasından sonra geri planda duran, iletişime devam eden ve iyi gözlem yapan, gerektiği yerde müdahalede bulunan bir tarz.
Arabulucu ve Uzlaştırmacılıkta Uyuşmazlığın Duygusal Yönü
Arabulucunun Duygusal Yönü: Uyuşmazlıkta tarafların anlatmak istediklerine olayın geçmişine ve duygusal boyutuna fazla tahammülü yoktur.
Uzlaştırmacılığın Duygusal Yönü: Uyuşmazlıkta tarafların anlatmak istediklerine ve uyuşmazlığın geçmişine duyarlıdır. Aynı şekilde olayın duygusal yönüne de duyarlıdır. Yaşanan olayın anlatımını teşvik eder ve bunun onarıcı etkisini kabul eder.
Arabulucu ve Uzlaştırmacılıkta Sessizliğe Verilen Değer
Arabuluculukta Sessizliğe Verilen Değer: Eğer özel bir neden yok ise arabulucu ortamda sessizliğe izin vermez. Taraflara sürekli soru sorma ve konuşma eğilimindedir.
Uzlaştırmacılıkta Sessizliğe Verilen Değer: Uzun süreli sessizliklere izin verilir. Uzlaştırmacı sessizliğe de saygı duyar ve onarıcı etkisini kabul eder.
Arabulucu ve Uzlaştırmacılıkta Anlaşmanın Önemi
Arabuluculukta Anlaşmanın Önemi: Anlaşma, arabuluculuğun birincil ve en önemli amacıdır. Varılan anlaşmalar çoğunlukla somut edimler içermektedir.
Uzlaştırmacılıkta Anlaşmanın Önemi: Anlaşmaya varmak için işlemler yapılabilir ancak öncelikli amaç anlaşma değildir. Önem verilen maddelerin başında tarafların biribirini dinlemesi, anlaması ve birbirlerine yardımcı olmasıdır. Edimler göstermelik olabileceği gibi manevi yönden daha üstün çalışmalar ve hizmetler olabilirler. Özür dilemek bile yeterli olabilirken hiç bir edim istememek de olabilir.