Evliya Çelebinin Vampir ve Cadılarla Yaşadığı Olaylar
Evliya Çelebinin gördüğü Cadı ve Vampir olarak adlandırılan varlıklar ve yaşadığı olaylar

Evliya çelebi 1611-1682 yılları arasında, Osmanlı devleti zamanında yaşamış bir seyyahtır. Osmanlı topraklarını ve farklı yerleri gezip o yerlerin insanlarının özelliklerini, yaşayış biçimlerini, ticaret yollarını, kalelerini karşılaştığı yaşadığı olayları ve daha birçok şeyi 10 ciltten oluşan Seyahatname adlı eserinde yazmıştır, anlatmıştır.
Bunların arasında çok ilgi çekici olaylarda vardır. Bunlardan bir tanesi vampir ve cadı gördüğünü söylemesi ve olayları anlatmasıdır. Günümüzde hala duyduğumuz, filmlerde gördüğümüz Drakula ve Cadı kadınları Evliya Çelebi Seyahatname adlı eserinde anlatmıştır. Sizlere anlattıklarından kısa bir kesit sunacağız.

Evliya Çelebi’nin Anlatımına Göre Cadılar
Evliya Çelebi kendi anlatımıyla cadıların savaşına şahit olur;
Tarih, hicri 1076 şevvalin 20. Gecesidir. Hatukay Çerkez diyarının Pedsi köyünde cadılar kendi aralarında savaşa tutuşur. Zifiri karanlıkta başlayan bu savaş şiddetli gök gürültüsü ve şimşekler arasında başlayıp devam eder. Durumu iyice anlamak için Çerkezlere danışan Evliya Çelebi;
”Vallahi yılda bir defa böyle karakoncolos gecesi olur, Çerkez oburları(cadıları) ile Abaza oburları göklere uçup ceng-i azim eder vuruşurlar ” cevabını alır. Ardından gördüğü bu manzaradan korkmaması ve temaşayı seyretmesi tavsiye edilir. Savaş altı saat sürer. Uzuvlar, et parçaları ve benzeri şeyler havada uçuşur. Yedi Abaza cadısıyla yedi Çerkez cadısı birbirine sarılı vaziyette yere düşerler.
Nihayetinde Çerkez cadıları iki Abaza cadısını kanını emerek öldürürler ve cesedini ateşe atarlar. Horozların ötmesiyle birlikte gün aydınlanmaya başlar ve Çerkez cadıları orayı terk eder. Evliya çelebinin bu anlattıklarını inkar edenler çıkar, ancak bu olaya kendisi gibi şahitlik eden çokça insan olduğunu belirtir.

Aynı bölgede yaşanan buna benzer ilginç olaylardan da bahseden Evliya Çelebi, bölge halkından öğrendiği üzere karakancolos gecelerinde ortaya çıkan zombilerden söz eder. Bu zombiler geceleri ortaya çıkarlar ve musallat oldukları insanların kanlarını içip hastalık bırakırlar. Buna benzer olaylar yüzünden halk, bir cadıcı ile birlikte kan içen zombinin çıktığı mezarı aramaya başlarlar. Mezarı bulduklarında ise mezar kazılır, kan içmekten gözleri kan çanağına dönmüş olan zombi leşi dışarı çıkartılır ve göbeğine böğürtlen kazığı çakılarak ateşe atılır. Böylece hasta olan kişi eski sağlığına kavuşmuş olur.
Günümüzde çoğu dizi ve filmlerde konusu geçen Drakula, Vampir, Cadı Kadınlar bize fantastik, bilim kurgu gibi gelse de 1600’lü yıllarda bu tarz olayların anlatılması hepimizi düşündürüyor olmalı. Evliya Çelebi’nin buna benzer farklı yaşadıklarını da Seyahatname adlı eserinde yazmıştır. Tabi biz bu tarz olaylarla karşılaşmak istemesek te filmler ve yaşandığını yazanların olması düşündürücü diye yorumlanmaktadır.