Hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz
Geçen günlerde instagram hesabımda paylaştığım bir yazıyı buraya ekleyip kısa bir yorum yapmak istiyorum.
Öncelikle o kısa hikayemizi paylaşalım. . .
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bayan müfettiş, bir okulu teftiş etmek için görevlendirilir:
Müfettiş okula gitmek için yola koyulur ancak yolda arabası hararet yapar ve aracı çalışmaz. Oradan geçen bir çocuk araca doğru yanaşarak yardıma ihtiyacının olup olmadığını sorar.
Müfettiş: Araçlardan anlar mısın?
Çocuk: Babam tamircidir ben de bazen ona yardım ederim.
Arabanın motoruna bir bakış attıktan sonra, alet-edevat çantasını ister. Çocuk birkaç dakika uğraştıktan sonra, müfettişten aracı çalıştırmasını rica eder. Bu arada müfettiş bütün bu olanları dehşet içerisinde izliyordu. Araç tekrardan hareket etmeye başladı! Çocuğa teşekkür etti ve bu saatte neden okulda olmadığını sordu.
Çocuk: Bugün okulumuza müfettiş gelecekmiş ve öğretmenin dediğine göre benim sınıfın en tembel öğrencisi olmamdan dolayı evde kalmam gerekiyormuş.
Fikir: Yetenekler böyle bitirilir. Zeka ve üreticilik sadece dersi anlamak ile alakalı bir şey değildir. Her şahsı, yeteneklerini ortaya çıkarabilmek için uygun ortama koymak gerekir.
Köy Enstitülerinde her çocuk ilgi alanı ve yeteneğine göre değerlendirilip ona göre eğitiliyordu. Bütün öğrencilere standart dersler verilmiyordu.
Köy enstitülerinin duvarında ise şöyle yazıyordu:
“Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz…”
Bu hikaye zaten birçok şeyi aklınızda canlandırmıştır. Belki bizlerde bazı yeteneklerimizin farkına varılmadan hep eleştirel bakış açısıyla yetişmiş olabiliriz. Bu yüzden de bizim toplumumuzda özgür ruhlu çocuklar pek yetişmediğinden farklı dediğimiz çocuklar pek başarıya kavuşamamaktadır
Çok önemli bir konu olan çocukların yeteneklerine göre eğitimini dikkatle önemseyip, eğer öğretici isek öğrencilerimize anne baba isek çocuklarımıza dikkatle bakıp bu yapabileceklerimizi yapmalıyız..